Sınıf Kapılarını Açık Bırakalım
Şeffaflık, genellikle eğitim ile bağdaştırılan bir kavram değildir. Fakat birçok veli için okulda çocuğunun ne yaptığı büyük bir merak konusudur. Öğrencilere “Günün nasıl geçti?” diye sormak çoğu zaman anlamsızdır ki çoğu zaman bu soruya cevap da alamazsınız. Ve her velinin, öğretmenlerle sürekli iletişimde olması için zaman yoktur.
Öğretmenler için şeffaflık, negatif bir anlam çağrıştırır. Siyasi tartışmalarda bu kelime, öğretmenlerin maaşlarının herkesçe bilinmesi veya sınav sonuçlarının ilan edilmesi gibi konularla bağdaştırılır. Okullarda ise şeffaflık denilince müdürlerin teşvik ve takdirden çok teftiş amaçlı sınıfları dolaşması akla gelir.
Bütün okullar, bu okullardaki yönetici ve eğitmen dinamikleri farklıdır. Fakat birçok öğretmen, sınıfları özel mülkiyet alanı olarak görür.
Fakat öğretmenler, şeffaflık konusunu, derslerde neyin faydalı olduğunu bulmaya yönelik olarak düşünseler nasıl olur? Eğitimci ve EduCon’da panelist olan Jose Vilson şunları dile getiriyor: ” Gelin ve görün dediğimizde ne yaptığımız gösterebiliriz. Bunu güven ve profesyonel bir hisle , kendimize ve başkalarına saygı duyarak yaparsak, olumlu bir şey elde ederiz.”
Sınıflarımızı, denetlemeye açmak kolay bir iş değil. Jose Vilson şöyle diyor, “Daha fazla kişiyi bu işin için dahil edebilmek için, bazılarımız daha fazla bu için içinde yer alması ve nasıl ders işlediğini daha derinlemesine anlatması gerekecek.” Bu şu anlama geliyor, bir öğretmen, herkese kendi ders anlatım uygulamaları hakkında bilgi vermeye açık olmalı. Başarılı metotların neler olduğu ve hangi uygulamaların işe yaradığı hangilerinin ise yaramadığına dair tartışmalara farklı görüşleri dahil edilmesiyle katılımcı bir süreç oluşacak. Böylece, ülkenin geleceğini ilgilendiren sistem değişiklikleri ile ilgili herkes düşüncelerini paylaşmış olacak.
Boston’daki Mission Hill İlköğretim Okulu’nda, her departman şeffaflık prensibiyle yürütülüyor. Mission Hill müdürü, Ayla Gavins, “Şeffaflık, her türlü soruya açık olmaktır” diyor. Bu okulda öğretmenler, meslektaşlarıyla paylaşım yapıyor, aileler ve diğer okul çalışanları da bu işleyişi destekliyor. Haftalık toplantılar, okul öncesi ve sonrası ve teneffüslerde yapılan kısa toplantılar ile şeffaflık prensibi destekleniyor. Ayrıca, günün hangi saati ne tür bir toplantı için uygundur tüm çalışanlar biliyor.
Gavins, şeffaflık prensibiyle, öğretmenlerin daha fazla inisiyatif alabildiklerine inanıyor. Örneğin, Mission Hill’in bütçesi bölge yöneticileri tarafından kısıtlandığında, bir grup öğretmen bir araya gelerek, okulun vizyon ve misyonunu da dikkate alarak daha az maliyetle yeni öğretmenlerin nasıl işe alınabileceğine dair çözüm buldular. Şeffaflığa dayalı yönetim, farklı sorumlulukları da beraberinde getirir. Karar mercileri, alınan zor kararları dahi açıklamak ve savunmakla yükümlüdür. Buna rağmen, Gavins kendi başına verdiği kararları uygulamaktansa, demokratik bir şekilde gerçekleştirilen bu işleyişin okul misyonu için daha faydalı olduğuna inanıyor.
Bu İşleyiş Nasıl Teşvik Edilir? Anahtar Kelime, Şeffaflık
Şeffaflık, araç olarak kullanılan nihai bir eylemdir. Gavins, “Zoraki dinleyicilerinizi avantaja çevirin” diyor ve öğretmenleri sınıfla ilgili görüşlerini ailelerle yazılan mektuplarla paylaşmaya teşvik ediyor. Eve gönderilen mektup, önemli bir iletişim aracıdır ve ailelerin öğretmenlerin neyi niçin yaptıklarını anlamalarına yardımcı olur.
Sosyal medya da öğretmenlerin sınıflarıyla ilgili bilgilendirme yapabilecekleri bir kanaldır. Sosyal medya aracılığıyla öğretmenler, okuldaki derslerle ilgili bilgi paylaşmak ve öğrenimin devamlılığını sağlamak için ailelerden çocuklarına sorular sormalarını isteyebilir. Çok az bir bilgilendirmeyle artık aileler “Bugün okulda ne yaptın?” sorusunu takılıp kalmayacaklar. Sınav başarısı, hala bir okulun veya öğretmenin ne kadar iyi olduğuyla ilgili tartışmaların merkezini oluşturuyor. Fakat bir öğretmenin sınıf ortamıyla ilgili açık olması farklı bir bakış açısı sunacaktır. Vilson, “Ölçülebilen ve değiştirilebilen şeyler arasında köprü oluşturmaya çalışıyorum” diyerek başarı oranı ve bunun önemiyle ilgili şunları belirtiyor: “Gösterilen ve dışarıya yansıtılmayan şeyler arasında denge kurmak için bunların hepsi bir araya getirildiğinde asıl durum ortaya çıkacaktır. Şu anda bu sonuçların tek taraflı olarak kontrol edildiğini düşünüyorum.”
Sınıfta yönetim şeklindeki değişiklikleri ve önceliklerin nasıl belirleneceğini görmek isteyen eğitmenler, bir yandan günümüzün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken diğer yandan geleceği düşünmek gibi zor bir işe sahipler.
Gavins, “Öğrencilerimizin şu anda neye ihtiyaçları duyduğunu bilmeli ve geleceğe hazırlık yaparken fark yaratmak için birşeyler yapmalıyız.”
Değişimi desteklemenin bir yolu, başkalarının da yenilikçi sınıf ortamını görmesini sağlamak, pozitif olayları desteklemek ve belirsiz politik kararların sonuçları hakkında bilgilendirme yapmaktır.
Kaynak: http://blogs.kqed.org/mindshift/2014/02/how-opening-up-classroom-doors-can-push-education-forward/
Çeviren: Merve Özçelik
Bana Bir Öykü Anlat
Benim Sınıf Rehber Öğretmenim
Bilgi Kartları, Soru-Cevap Kartları
Bilgi Merdiveni
BİLSEM
Bir Sürprizim Var Öğretmenim
Bir Tebessüm
Bir Varmış Bir Yokmuş
Branş Derslikleri
Camlı Sınıf Kapıları
COMENİUS 1
Danışmanız Biz *2007 Şampiyonu
Derslik Donatma Projesi
Disiplin Takip Formu